Suleko Albho

Odunsu, aromatik ve yeşil… Oldukça özgün ve farklı bir kompozisyon…

Albho, kuğu anlamına gelmektedir ve insanın iç huzuru bulma ihtiyacını ifade eder. Bu barış ancak insanın dünyadan çekilip, gerçeği bulmak için kendisine odaklanmasıyla elde edilebilir. Bu içsel mücadele, Kelt ve Hindu mitolojisinde, Rusya’da (Tchaikovski’nin Kuğu Gölü) ve Danimarka’da (Hans Christian Andersen’in The Wild Swans’ı) yazarlar tarafından birçok eserde bir erkek ya da kadının bir kuğuya dönüştürülmesiyle temsil edilmiştir. Kuğu, ışığın ve maneviyatın sembolüdür. Parfümün heykel şişesi de bu yarı hayvan, yarı insan, manevi bir varlığın ikiliğini alır. Pürüzsüz, narin bir insan silueti, iki güçlü kanat ve bembeyaz tüyler…

Dağların ötesinde, gökyüzünün her zaman tertemiz olduğu uzak bir ülkeye götürülür gibi, nane ve okaliptüsün buz gibi tazeliği sizi ele geçirir. Ormanın enginliğini kateden odunsu bir koku sizi en yüksek ağaç tepelerine götürür. Çamın baharatlı tazeliği, sedirin kuru sertliği ve guaiac ağacının dumanlı havası size keşfedilmemiş ufuklar açar. Daha sonra görkemli ve güçlü benzoin, tolu balzamı ve labdanum’un kokusunu alırsınız. Bu sıcak ve tatlı reçineler, yaratılan bir yaşamın varlığının habercisidir.  

2013 yılında piyasaya sürülen parfümün arkasındaki burun ise Cecile Zarokian.