Denge Meselesi

 

Fransız parfümevi Essential Parfums reklam kampanyaları ya da gösterişli şişelerden, ambalajlardan ziyade parfümün kendisine odaklanan bir marka. Bu sayede kokularını makul fiyata tüketiciyle buluşturan Essential Parfums’un kurucusu Géraldine Archambault’le imza attıkları işleri ve stratejilerini konuştuk.

Ali Mert Alan

 

Essential Parfums’un koleksiyonundaki kokuları biliyoruz. Ama bu markanın ardında kim var onu bilmiyoruz, sizin hikayenizi dinleyerek başlayalım mı?

Elbette, uzun yıllar parfüm endüstrisinin içindeyim. Bu sektördeki 25 yılı aşkın tecrübemle, asi bir ruh ve yüksek parfümeri özünü geri getirme misyonuyla Essential Parfums’u kurdum. Essential Parfums’ta basit bir yaklaşımla büyüdük: Parfümcülere hiçbir kısıtlama veya sınırlama olmaksızın yaratmaları için açık açık yetki verdik. İmza kokular kendisi için konuşmalıdır.

Saygın, harika işlere imza atmış parfümörlerle çalışıyorsunuz. Bu isimleri nasıl belirlediniz?

Yetenekleri, yetenekleri ve yetenekleri… Onlar gerçekten sanatçılar, çok uzun süre markaların arkasına saklandılar ben onları öne çıkarmak istedim. Onlar bizim yıldızlarımız. Bizim için bir parfüm üretmeyi en başından beri kabul ettikleri için çok şanslıydım. Parfümörlerle gerçekten bir uyum içindeyiz. Gerçek bir ortaklıktan bahsediyorum.

Essentials Parfums’de sizin favori parfümünüz hangisi?

Hepsini sevdiğim ve aynı zamanda da kullandığım için söylemesi çok zor. Ama Natalie Gracia Cetto’dan Orange X Santal ve Quentin Bisch’ten Bois Impérial kullandığımı söyleyebilirim. Son zamanlarda ise yeni bir parfüm üzerinde çalışıyoruz ve bu parfümün farklı modlarını sık sık deniyorum.

Size göre iyi koku nedir?
Kulağa çılgınca gelebilir ama iyi koku, sıktığınızda hemen güzel kokandır. Her şey denge ve doz meselesidir. İyi koku konusunda harika ve gerçekten yetenekli parfümörlerle çalışmanın ayrıcalığını da yaşıyorum. Bu şekilde işler de hızlı ilerliyor. Ayrıca ne istediğimi ve ne istemediğimi de biliyorum.

Reklam kampanyaları, pahalı ambalajlar ve cafcaflı şişelerden kaçınıyorsunuz bu sayede de tüketiciye ürünlerinizi dahul makul fiyatlarda sunuyorsunuz. Bu çok fazla tercih edilen bir yol değil. Bu harika yaklaşım aklınıza nasıl geldi?

Harika bir yaklaşım mı bilmiyorum ama markam için istediğim buydu. Aynı zamanda bunun en iyi yol olduğuna inanıyorum. Aracı ve geleneksel reklamcılık biçimlerini ortadan kaldırarak, kokularımızın kalitesinden uzaklaşan maliyetleri atlayabiliyoruz. Daha sonra bu tasarrufu tüketicilerimize aktarıyoruz. Tasarımımız da bu inancı yansıtıyor: Her zarif cam şişe, sadece koku adı ve parfümcünün imzasıyla etiketlenmiş, içindeki değerli içeriğe odaklanıyor. Taviz vermeyeceğimiz asıl konu ise maliyetimizin büyük bir bölümünü oluşturan kokular. Sanırım markalar tüketicilerin parfümü koku için aldıklarını unuttular…

Quentin Bisch’in imzasını taşıyan “Bois Imperial’in Bisch’in diğer tasarladığı koku olan Ganymede’e çok benzediğini söyleyenler de var. Bu eleştiriyi nasıl karşılıyorsunuz? 

Buna katılmıyorum ve dürüst olmak gerekirse, Bois Impérial bittiğinde Ganymede’yi denedim. Çok farklı olduklarına inanıyorum. Tek benzerlik noktası, ikisinin de kuru ağaç temelli olmaları. Bois Impérial, Ganymede gibi büyük başarıya ulaşmış bir parfüm. Her ikisinin de çok sayıda sadık tüketici olduğuna eminim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir